her şey bir haberin gidişatına bağlıyken hayatımızı kontrol etme hissimiz, direncimiz kırılıyor.
o anlarda en güzeli de, dostların elleri..
Babaannemle ilgili çok ağır hasta olduğuna dair bir haber aldığımda evde yalnız oturup, bu cnbc dizilerinden birine odaklanmıştım. Yanımda kalorisi az olsun diye sipariş verdiğim salata ve ne akla hizmet olduğunu anlamasam da, bol çikolatalı sufle. her zamanki açlığımla yeme çabasındayken, lokmalar değil sanki dünyalar boğazımda kaldı.
ellerimin yavaş yavaş donduğunu hissettim.
İlk şokla kalktım etrafı topladım. sonra aldım telefonu acil gelir misin yazdım dostlarımdan birine.
Baktım bir değil üç, dost denilecek sağlam insan kapımda...
Ağladım omuzlarında, içimi çeke çeke sümüklerim aka aka ağladım.
Böyle kimin yanında ağlayabilirsin ki başka?
Bavulumu toplarken içine bir de çember koymak içimi acıttı.
Ertesi gün ne bulacağımı bilmeden koydum korkumu, üzüntümü ve yine de umudumu.
Ben evde saf gibi dolanırken birilerinin elimi tutması, oturtması, destek olması sakinleştirdi.
O haptan bin kat daha fazla.
Hepimizin bildiği bir gerçek varsa, olacağın önüne geçilemeyeceği ve her şeyin bir gün sona ereceği.
Ömür sanıldığı kadar uzun değil ama farkedilmediği kadar değerli...
Ve her şey, ''Allah'ın takdiri...''.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder